Evden dışarı çıkması bile yasaklanan Nalebar için gerçek özgürlük, gece başlardı. Çünkü gece olunca en güzel umutlar ve arzular, ezilmiş yüreğiyle hayallerinde filizlenip aydınlanırdı. Bu hayaller ilk önce odasını kaplar sonra da bütün gökyüzüne dolanırdı. En güzel umutları, geceleri gökyüzünün karanlıklarından bir umut ışığı gibi yol alıp yıldızlara kadar uzanırdı. Gökyüzü geceleri umut kokardı. Hayallerini ise renga renk çiçekler süslerdi. Sabırla, umutla saatlerce hayallerinde yaşardı. Çünkü o hayaller sadece kendisine aitti. Bir zaman sonra uyku gelir yıpranmış ve yorgun bedenini teslim alırdı. Gökyüzü karardıktan sonra, odası yavaş yavaş toparlanır, hayalleri ise bir hırsız gibi sessizce gelip saklanırdı. Koynuna saklanan bu hayaller, sabah olunca kaybolmalarına rağmen gitmezlerdi başka yerlere. Hayaller hep orada kalır, bir sonraki geceyi beklerlerdi. Nalebar'ın bu sihirli geceleri sabırla beklediğini kimse bilmezdi. Sabah olur töreler, gelenekler, adaletsizlikler tarafından umutları tekrar biçilirdi.
120
Turki
Edebiyat - Roman
2001
Loading....