“Bu tepeler ceylan rengindedir. Eskiden ceylanlar gezerdi bu tepelerde. Şimdi neredeler acaba? Bir tanesi önüme düşse de beni alıp Fırat’a, Fırat’ın ötesine, Rodi’me götürse. Yüreğim beni tüketti.”
Muzaffer Oruçoğlu Fırat'ın ötesine götürüyor okuru Newroz’da. Dağlar sarptır belki oralarda, kış amansızdır ama Newroz’la gelir bahar.
“Fırat’ın öte yakası buralara benzemez. Birinin evine gittin mi sana bir tas soğuk su getirirler. İçtin mi, iyi bu yemek yemiş derler. İçmedin mi, hastadır herhal, yatağını serin yatsın derler.”
Newroz'da bir ana oğlunu ararken bir halk da özgürlüğünü arıyor, Fırat'ın ötesindeki sarp dağlarda.
Oruçoğlu bir tas soğuk su sunarcasına anlatıyor dağların hikâyesini.
597
Turki
Edebiyat - Roman
2017
Loading....