13 Temmuz 1989 günü Avusturya’nın başkenti Viyana’da İranlı ’diplomat’larla yaptığı ’barış görüşmeleri’nde haince bir saldırıya kurban giden İran Kürdistan Demokrat Partisi başkanı Dr. Abdurrahman Qasımlo’yu, katledilişinin 20. yılında saygıyla anıyoruz.
Qasımlo’nun daha önce Kürtçe olarak çıkan ’40 Sal Xebat di Riya Azadiyê de’ (Özgürlük Mücadelesinde 40 Yıl) kitabının yanında 1965’te İngilizce olarak yayımlanan ve Batı’daki Kürt araştırmaları içinde öncü bir konuma sahip olan ’Kürtler ve Kürdistan’ kitabı bir süre önce Avesta yayınları arasında çıkmıştı. Yazarın 20. ölüm yıldönümü olan bugün de Venezuellalı gazeteci Carol Prunhuber’in kaleme aldığı ’Kürdistan’ı düşlerken, Kürt Rahman’ın tutkusu ve ölümü’ adlı önemli biyografi kitabını sunuyoruz.
“Kürt Rahman’ın Tutkusu ve Ölümü”, Avusturya’nın başkenti Viyana’da, İran hükümet temsilcileri ile halkı adına barış anlaşması yapmak umuduyla görüşen Abdurrahman Qasımlo’nun 1989’da acımasız, hain bir suikaste kurban gidişini anlatarak başlamaktadır.
Qasımlo, İran Kürt Devriminin vizyon sahibi ve kültürlü lideriydi. Bir ekonomi profesörü olarak, Paris ve Prag’da eğitim almış, Batı Dünyası için saygın bir hatip olan Qasımlo, ülkesine de demokrasi kavramını taşıyabilmişti. Onun düsturu "İran’a demokrasi, Kürdistan’a özerklik"ti. Bu amaçla Ayetullah Humeyni’nin dini rejimine karşı on sene boyunca mücadelesini sürdürdü.
Sorumluluğu doğrudan İslam Cumhuriyetine yöneltilen bu suikast nedeniyle halen kimse cezalandırılmamıştır. Bu cesur gazetecilik yapıtı, yazarın ilk elden edindiği bilgiler, politik belgeler ve konuşmalarla betimlenen gerçek olaylar, polis raporları, yayımlanmış materyaller, mektuplar ve röportajların biraraya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Dramatik bir örgünün içine çekildiğimiz bu ağ, bize gerçekliğin ötesindeki insani değerleri göstermektedir. Yazarın kurduğu bu örgüsel ağ ile derin bir araştırma sonucu elde edilen ahlaki gerçeklerin farkına varabilmekteyiz. Elde edilen bilgiler ışığında bir çıkarıma ulaştığımızda, bu politik suikastte birçok unsur çözümlenemeden öylece kalmıştır. İran hükümetinin bu suikastteki sorumluluğu birçok kereler dile getirilmesine karşın, yargı hiçbir zaman bu işi yapanların üzerine gitmemiştir.
Qasımlo’nun sonu, her zaman Kürt halkının hakları ve kimlik mücadelesi için güçlü ordulara karşı savaş veren uzak görüşlü diğer insanlar gibi olmuştur. Onun hayatı ve ölümü, bu uzak ve karmaşık Ortadoğu coğrafyasının da içinde bulunduğu dünya politik sahnesinde sonsuz bir ışık olarak parlayacaktır.
Jonathan Randal, Türkçe baskıya yazdığı önsözde şunları belirtiyor: “Carol Prunhuber, Kürtlerin dünya çapında tanınan, yedi dil konuşabilen ve ekonomi eğitimi veren, Fransız şiirinden ve şaraptan hoşlanan bu en kültürlü liderinin hayat hikayesini itinalı ve etkileyici bir çalışma olarak sunmaktadır.
Onun hayat hikayesi, hayatı boyunca önderliğini ettiği Kürt meselesine dikkat çekmektedir.
Qasımlo’nun hayatı bir kurmacadır ve hayat hikayesi de, onu yakından tanıyan onlarca kişi ile yapılan röportajlar sayesinde sağlanan kapsamlı detayların verdiği ilham ile oluşturulmuştur. “