Bugün her ne kadar soyal bilimciler ırk kavramını pek sevimli bulmuyor olsalar da, XIX. Yüzyılın ikinci yarısından XX. Yüzyılın son çeyreğine dek bu durum hiç de böyle değildi. Yakın zamana dek ırk kavramı, yeryüzünde yaşayan insan toplumlarını sınıflandırmak, adlandırmak veya araştırmak üzere sıklıkla ve çoğunlukla hoyratça başvurulan bir kavram olageldi. Bugün ise gerek sosyal bilimler literatüründe, gerekse de gündelik dilde bu kavramın eskisi kadar güvenilir olmadığı yolunda genel bir uzlaşının oluştuğundan söz edebiliriz. Insan toplunlarını fiziksel özelliklere dayalı olarak sınıflandırmanın toptancı ve sağlıksız bir inceleme biçimi oluşu bir yana, yeryüzüne ırk gibi statik bir çerçeveden bakan zihniyetin ne denli korkunç sonuçlara yol açabileceğini de artık iyi biliyoruz: XX. Yüzyıldan bugüne dek gerçekleşen soykırımlar, işte bu sonuçların en acı verici olanlarından sayılmalıdır.
Elinizdeki kitap, yazarın 1956 yılında Ortadoğu 'ya yaptığı araştırma seyahatinin ürünü olan ve 1961 'de yayınlanan monografisidir. Yazar bu seyahate, Ortadoğu 'nun üç yerleşik halkı olarak Türklerin, Kürtlerin ve Iranlıların ilkçağlara uzanan ırksal kökenlerini araştırmak üzere çıkmıştır. Bu üç halkın, halihazırda yaşadıkları coğrafi alan üzerinde daha önce yerleşik bulunan uygarlıklarla aralarındaki ilişkileri yerinde gözlem metoduyla araştıran Von Eickstedt, bu araştırmadan elde ettiği bulguları farklı disiplinlerden elde ettiği bilgilerle sentezlemiştir
126
Turki
Antropoloji
2011
Loading....