Ben, dağlarda özgürce yaşayan ve hiçbir egemenlik tanımayan halktım. Adıma “Guti” dediler. Bir şafak vakti Zagros’ların karlı zirvesinden sel gibi akıp Lanetli Agede’nin üstüne aktım. Zulüm kalesi Agade, bir daha dirilmemek üzere yerle bir oldu.
Demirci Kawa’ydım. Bir yirmi Mart Newroz şafağında ateş olup Ninova sarayını tutuşturdum. İsa yüz yıllar sonra, “Ninova yakılıp yıkıldı kim acır ona” diyecekti. Roma arenalarında, aç aslanlarla dövüştürülen, Roma yollarında darağacında sallanırken, efendilerin korkulu rüyası haline gelen Gladyötör Sapartakus’tüm.