Feminist Teori aslen kadın hareketinin bir ürünü ve refakatçisi olarak gelişti, bir yanıyla bu hareketin “eylem kılavuzu”dur. Ama genel siyaset teorisine ve toplumbilimsel düşünceye de ihmal edilemeyecek katkılar getirdi. Feminist eleştirinin, çağımızın hemen bütün temel düşünce akımları hakkında, onların zaaflarına işaret eden veya onları zenginleştiren bir çift sözü var. Josephine Donovan’ın kitabı, feminist teorinin her iki yanıyla mükemmel bir tanıtımını yapıyor. Feminist hareketin “birinci dalga”sından, yani 19. yüzyıl/20. yüzyıl dönümünün Aydınlanmacı Liberal Feminizm ve Kültürel Feminizm’inden, 1960’lar sonrasındaki “ikinci dalga”nın Radikal Feminizm’ine, Yeni Feminist Ahlâkî Bakışa uzanan tarihin kapsamlı bir değerlendirmesini buluyoruz kitapta.
Feminist hareketin öncü eylemcileri, düşünürleri de mercek altına alınıyor: Sarah Grimke, Mary Wollstonecraft, Virginia Woolf, Charlotte P. Gilman, Andrea Dworkin, Carole Pateman, Catharine MacKinnon ve başkaları... Bu tarihsel seyir içinde, feminizmin Marksizm, Freudculuk ve Varoluşçulukla bereketli alışverişi inceleniyor. Kadın eşcinselliği, kızkardeşlik kavramının politik anlamları, kadın ‘özcülüğü’ hakkındaki tasarımları, kısacası kadın kimliği kurgusunun değişen boyutları ele alınıyor. “Erkek kardeşlerimizden tek istediğim ayaklarını boğazlarımızdan çekmeleridir,” diyen Grimke’den, feminizmi devrimci toplumsal değişimin temeli olarak gören ’68’li kadınlara ve ’80’lerin postmodernizm ve çokkültürlülükle ilgili tartışmalarına kadar; feminizmin kendi içindeki değişimi ve çeşitlenmeleri üzerine birinci sınıf bir kaynak eser karşısındayız.