'Amerikan bireyciliği', ABD'de sermayenin emek üzerindeki ideolojik egemenliğinin en güçlü silahıdır. Bireyci ideolojiler, ırkçı ve cinsiyetçi ideolojilerden daha güçlüdür, çünkü bu ideolojiler İngiliz ve Anglo-Amerikan ekonomik, toplumsal ve politik yaşamına iyice yerleşmiştir. Tartışma götürmez bir biçimde, etnik bağlar, ırk ve cinsellik, öz olarak ve tümüyle bireyci ideolojilerin başatlığına aracılık ederler. Bununla birlikte, bu hegemonyacı ideolojiler ve onların 'kendisi', özel mülkiyet ve doğal haklara ilişkin mitleri, 'geleneksel' topluluğu, etnik ve cinsel kimlikleri maddileştiren ya da yok eden kaçınılmaz ve bilinçsiz bir güçle, etnik oluşumu, ırkı ve cinselliği 'etkilerler'...